İşlem yapılıyor, lütfen bekleyin...

Hizmette 10+ Yıl ve binlerce müşteri memnuniyeti... | %100 doğru kaynak | %100 memnuniyet | %100 mezuniyet |

Netsorular.com
İLH1006-TEFSİR TARİHİ VE USULU
İLH1006-TEFSİR TARİHİ VE USULÜ DERSİNİN 1. ÜNİTE DERS ÖZETİ

ÜNİTE 1 - KUR’ÂN’IN NÜZÛLÜ VE METİNLEŞMESİ

Sorunlara kalıcı ve gerçekçi çözümler üretmek için Kur’ân’ı sağlıklı birşekilde anlamak, yorumlamak ve uygulamak hayatî bir önem taşımaktadır.Bunun için vahyin mahiyetini, başlangıcını, keyfiyetini, çeşitlerini, gelişşekillerini, yazılmasını, nüzûl aşamalarını ve ayrıca bize ulaşana kadarhakkında yapılan çalışmaları doğru bir şekilde öğrenmek gerekmektedir.

Bu kısa girişten sonra şimdi işaret ettiğimiz bu konulara başlayabiliriz.

KUR’ÂN’IN NÜZÛL SÜRECİ: VAHİY

Vahyin Tanımı

Vahiy “Yüce Allah’ın insanlaraulaştırılmasını istediği mesajlarını peygamberlerine, alışılmışın dışında gizlibir yolla süratli bir şekilde bildirmesidir”.

Vahyin Başlangıcı

Resûlüllah’ın vahiy başlangıcı uykuda rüyay-ı sâdıka yani, doğru rüyagörmekle olmuştur. Bu esbada kensisine yalnızlık sevdirilmiş ve Hira mağarasında inzivaya çekilmiştir. Ve kendisine Cebrail vasıtasıyla ilk vahiy ‘’oku’’ diyerekten gelmiş olup ilk ayetler kendisine bildirilmiştir.

Vahyin Keyfiyeti

Tebliğ eden (elçi) ile kendilerine tebliğ edilen (muhâtap) arasında iletişiminsağlanabilmesi için şu iki şartın olması gerekir:

1. Mahiyet/ontolojik olarak eşit yani, aynı seviyede olunmalı.

2. Aralarında ortak bir dil/anlaşma vasıtası bulunmalıdır.

Aksi halde iletişim gerçekleşemez. Bu sebeple olmalı ki ResûlullahCebrâil’den vahyi şu iki şekilden biriyle almıştır: Vahyi, ya melek beşersuretine girerek Resûlullah’a getirmiştir veya Resûlullah, beşer suretindensıyrılıp melek suretine girerek Cebrâil’den almıştır.

Vahyin Çeşitleri

Vahiy, metlüv (okunan) ve gayr-i metlüv (okunmayan) olarakikiye ayrılır. Bu hususta Cüveynî’nin taksimi şöyledir:

1. Allah Cebrâil’i, Allah şöyle şöyle yapmanı emrediyor diye Resûlünegönderir. Cebrâil de Allah’ın dediklerini kavrayarak Hz. Peygamber’egelir ve Rabbinin söylediklerini ona iletir. Ancak Cebrâil’in Resûlullah’agetirdiği bu ibâre, Allah’tan aldığı ibârenin aynısı değildir.

2. Yüce Allah Cebrâil’e, “bu kitabı/metni Peygamber’e aynen oku” diyeemreder; Cebrâil de en ufak bir değişiklik yapmadan Allah’ın kelâmınıolduğu gibi/harfiyyen Resûlullah’a indirir.

Dikkat edilirse Cüveynî’nin taksîmine göre hadîs/sünnet de vahiykaynaklıdır. Ayrıca Resûlullah, Kur’ân’ın dışında da kendisinevahyedildiğini bildirmektedir: “Biliniz ki bana Kur’ân ve onunla beraber birde benzeri verildi”. “Allah sizin alçak gönüllü olmanızı bana vahyetti”.

 

Vahyin Geliş Şekilleri

Vahiy üç şekilde gerçekleşmiştir:

1. Allah’ın iletmek istediği mesajları peygamberinin kalbine doğrudanbırakması/yerleştirmesi.

2. Vahyi peygamberine bir perde arkasından bildirmesi. Hz. Mûsâ’ya ağaçtannidâ etmesi bu tür bir vahiy çeşididir.

3. Vahiy getirmekle görevlendirdiği bir meleği elçi olarak göndermesi.Kur’ân bu şekilde yani, Cebrâil vâsıtası ile indirilmiştir.

Resûlullah’a vahyin geliş şekillerini görelim:

1. Hz. Peygamber’in uyurken gördüğü sâdık rüyalar. Hz. Peygamber,sonradan meydana gelecek hâdiseleri rüyasında görür ve bunlar aynenonun gördüğü gibi gerçekleşirdi. Bu rüyalara, er-rü’ya’s-sâdika veya errü’ya’s-sâliha denmektedir.

2. Cebrâîl’in aslî suretiyle görünerek vahiy getirmesi. Cebrâil’in aslî suretiylevahiy getirmesi iki defa meydana gelmiştir:

3. Cebrâil’in görünmeden çıngırak sesine benzer bir sesle vahiy getirmesi.Hz. Peygamber’e gelen vahyin en ağır şekli bu idi. Vahyin bu şekli,tehdîd ve vaîd ifade eden âyet ve sûrelere mahsustu.

4. Hz. Peygamber uyanık iken meleğin görünmeksizin onun kalbine ilâhîvahyi ilkâ etmesi.

5. Cebrâil’in insan suretine girerek vahiy getirmesi.

Vahy Esnasında Görülen Haller

Vahiy esnasında Hz. Peygamber’de şu haller meydana gelmiştir:

1. Resûlullah’ın, en soğuk günlerde bile alnının terlemesi.

2. Resûlullah’ın üzerine büyük bir ağırlığın çökmesi.

3. Resûlullah’ın yanında bazen horultuya, bazen de arı uğultusuna benzer birses işitilmesi.

4. Resûlullah’ın sırt üstü yatarak üzerinin örtülmesi ve yüzünün kızarması.

5. Bunlardan başka vahiy inerken Resulullah’ın uykusu gelir, vücudu kaskatıkesilir ve ağırlaşır, üzerine sekînet iner, gözlerini belli bir noktaya dikerdi.

Vahiy Katipleri

Hz. Peygamber, ümmî olduğu için kendisine gelen vahiyleri okuma-yazmabilen pek çok sahâbîye yazdırmıştır. Meselâ sadece Medîne döneminde 65kişi kendisine vahiy kâtipliği yapmıştır.

Vahyin Yazıldığı Malzemeler

Bu malzemeler şunlardır:

1. Hurma ağacının, yaprakları, kabukları ve yapraklarının orta damarları.

2. İnce beyaz taşlar.

3. Kürek ve kaburga kemikleri.

4. İşlenmemiş deri.

5. İnce deri (rakk).

6. Çanak-çömlek parçaları.

7. Parşömen parçaları.

8. Tahtadan yapılmış levhalar.

9. Bez parçaları.

Vahye Ait Bazı Terimler

El-Hadarî: Hz. Peygamber seferde ve misafirlikte bulunmadığızamanlarda inen vahiylerdir.

Es-Seferî: Hz. Peygamber yolculukta veya savaşta bulunduğu sırada nâzilolan vahiylerdir.

En-Nehârî: Gündüz nâzil olan vahiylerdir.

El-Leylî: Geceleyin inen vahiylerdir.

Es-Sayfî: Yaz mevsiminde nâzil olan vahiylerdir.

Eş-Şitâî: Kış mevsiminde nâzil olan vahiylerdir.

El-Firâşî: Hz. Peygamber yatağında iken nâzil olan vahiylerdir.

El-Ardî: Hz. Peygamber yeryüzünde iken nâzil olan vahiylerdir.

Es-Semâî: Hz. Peygamber semâda iken inen vahiylerdir. Meselâ

Bakara’nın 285. âyetinin Resûlullah Miraç’ta iken indirildiği rivâyetedilmektedir.

Vahyin Nuzül Aşamaları

Tamamlanması yaklaşık olarak 23 yıl devam eden Kur’ân’ın kaynağışüphesiz ki Yüce Allah’tır. Vahyin, Yüce Allah’tan Hz. Peygamber’e inişinekadar olan nuzül aşamaları şunlardır:

Levh-i Mahfûz’a İnmesi

Her ne kadar “nuzül” ifadesi geçmiyorsa da şu âyetlerden Kur’ân’ın ilk önce,Levh-i Mahfûz’a, O’nun katından indiği anlaşılmaktadır: بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَّجِيدٌ فِي لَوْحٍمَّحْفُوظٍ /“Hayır o şerefli bir Kur’ân’dır. Levh-i Mahfûz’dadır” (Büruc (85), 21-وَإِنَّهُ فِي أُمِّ الْكِتَابِ لَدَيْنَا لَعَلِيٌّ حَكِيمٌ .( 22 /“O, katımızda bulunan Ana Kitap’ta (Levh-iMahfûz’da) mevcut, yüce ve hikmetle dolu bir kitaptır” (Zühruf (43), 4).

Beytü’l-İzze’ye İnmesi

Kur’ân, aynı zamanda yakın sema da denilen Beytü’l-İzze’ye Levh-iMahfûz’dan indirilmiştir.

Kur’ân, Ramazan ayının Kadir gecesinde Levh-i Mahfûz’danBeytu’l-İzze’ye toptan indirilmiştir.

Hz. Peygamber’e İnmesi

Kur’ân-ı Kerîm, takribi olarak yirmi üç yıl süren bir zaman dilimindebazen bir, bazen birden fazla âyet, bazen de bir sûre olarak indirilmiştir.Kur’ân’ın böyle parça parça indirilmesi Arap dilinde “Tencîmu’l-Kur’ân”terimiyle ifade edilmektedir. Bu terim, Kur’ân’ın -Hz. Peygamber’e- topluolarak bir defada değil, peyderpey, parça parça indirilmesi demektir.

KUR’ÂN’IN MUSHAFLAŞMA SÜRECİ

Kur’ân’ın Ezberlenmesi

Hz. Peygamber’in Ezberlemesi: Hz. Peygamber kendisine indirilen âyet vesûreleri Allah’ın lütfuyla önce ezberler, sonra tebliğ ederdi.

Ayrıca, her sene Ramazan ayında gerçekleşen arz olayı da Resûlullah’ınKur’ân’ı ezberlediğini göstermektedir. Bu olay şöyle gerçekleşirdi: Her yılRamazan ayında Cebrâil Resûlullah’a gelerek o zaman kadar nâzil olan tümâyetleri ona okur, Resûlullah da Cebrâil’e okurdu. Böylece Kur’ân’ımukâbele ederlerdi

Sahâbenin Ezberlemesi: Hz. Peygamber, inen âyetleri ezberlediktensonra önce erkeklere, sonra da kadınlara okuyordu. Bu, onun en önemligörevlerindendi.

Kur’ân’ın Yazılması

Hz. Peygamber ümmî idi yani, okuma yazma bilmiyordu. Resûlullah, Kur’ân’ınsadece ezberlenmesiyle yetinmemiş, aynı zamandaonu titizlikle yazdırmıştır. Kur’ân’ın yazdırıldığına dair pek çok delilbulunmaktadır.

Kur’ân, hem satırlarda ve hem de sadırlarda korunmuştur. Yanihem yazılarak (satır), hem de ezberlenerek (sadır) muhâfaza edilmiştir.

Kur’ân, sadece ezberlenmemiş, aynı zamanda yazıya dageçirilerek son derece itinalı bir şekilde korunmuştur. Ancak o dönemdeKur’ân’ın tamamı yazıya geçirilmesine rağmen resmî olarak toplanıp bir cilthaline getirilmemişti. Bazı kişiler bu işi ferdî olarak yapmışlardı. İlgilikaynaklarda Resûlullah’ın zamanında şu kişilerin Kur’ân’ın tamamınıtopladıkları rivâyet edilmektedir: Ali b. Ebî Tâlib, Sa’d b. Ubeyd b. en-Nu’mân b. Amr b. Zeyd, Ebû’d-Derdâ’ Uveymir b. Zeyd, Mu’âz b. Cebel,Ebû Zeyd b. Sâbit, Zeyd b. Sâbit, Übey b. Ka’b, Ubeyd b. Mu’âviye.

Kur’ân’ın Toplanması (Cem’)

Kur’ân’ın bir cilt halinde toplanmasının en önemli sebebinin, Yemâmesavaşında 70 (bazılarına göre 500 veya 700) kurrâ sahabînin şehid edilmesiolduğu öne sürülmektedir.

Kur’ân’ı bir araya toplamak için Zeyd b. Sâbit’in başkanlığında bir heyetkuruldu. Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Zeyd’e şu talimatı vermişti: “Peygamber’inmescidinin girişine oturun, biri size Allah’ın kitabından bir âyeti iki şâhitlebirlikte getirdiği zaman onu kaydedin”. Halifenin talimatının ardından Hz.Ömer de mescidin kapısında durdu ve Peygamber tarafından yazdırılmışâyetlere sahip olanların bunları getirmeleri gerektiğini ilan etti.

Hz. Peygamber’in vefâtından altı ay sonra başlayan Kur’ân’ı toplamafaaliyeti, yaklaşık olarak bir yıl sürmüştür. Toplanan bu nüshaya Abdullah b.Mes’ûd’un teklifiyle Mushaf adı verilmiştir.

Toplanan bu Mushaf’ın bazı özellikleri şunlardır:

1. Bu nüsha en ince ilmî tespit usulleriyle toplanmıştır.

2. Bu nüshaya, ancak tilâveti mensûh olmayan âyetler alınmıştır.

3. Bu nüsha yedi harfi ihtivâ etmektedir. (Yedi harf konusu ikinci ünitede elealınacaktır).

4. Bu nüshanın doğruluğu, hem ümmetin icma’ı ve hem de tevâtürle sâbittir.

Hz. Osman kendi halifelik devrinde bu Mushaf’ı esas alarak Kur’ân’ı çoğaltmıştır.

Kur’ân’ın Çoğaltılması (İstinsâh)

Ermenistan ve Azerbeycan’ın fethi sırasında Kur’ân’ı, Ubey b.Ka’b’ın kırâatına göre okuyan Suriyeli askerlerle, onu Abdullah b.Mes’ûd’un kırâatına göre okuyan Iraklı askerler arasında kırâat ihtilaflarıçıktı. Hatta içlerinden birbirlerini tekfir edenler oldu. Orduyu kumanda edenHuzeyfe İbnu’l-Yemân bu duruma çok üzüldü. Medîne’ye döner dönmezevine gitmeden Hz. Osman’ın huzuruna çıkarak, “ey mü’minlerin emîri! Şuümmet, Yahudi ve Hıristiyanların kitaplarında düşmüş oldukları ihtilafadüşmeden önce sen bu işin çaresine bak” dedi. Bunun üzerine Hz. Osman,Hafsa’ya haber gönderip elinde bulunan Mushaf’tan nüshalar çıkartılacağını,bu iş bittikten sonra Mushaf’ının kendisine iâde edileceğini söyleyerek buasıl nüshayı ondan istedi. Hafsa da Mushaf’ı Osman’a gönderdi. Hz. Osman,Zeyd b. Sâbit, Abdullah b. ez-Zübeyr, Sa’îd b. el-Âs ve Abdurrahman b.Hâris’ten ibaret bir heyet meydana getirerek onlara Kur’ân’ı istinsahetmelerini emretti. Bu heyette, Kesîr b. Eflah, Ubey b. Ka’b, Nafi b. Zurayb,Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Amr, Mâlik b. Ebî Amrve Enes b. Mâlik’in de bulunduğu rivâyet edilmektedir.

Hz. Osman, Kur’ân’ı çoğaltacak olan heyete, şu prensiplere göreçalışmaları talimatı verdi:

1. Çoğaltmada, Ebû Bekr döneminde toplanan Mushaf esas alınacaktır.

2. Çoğaltılacak nüshalara, Hz. Peygamber’in son arzada okumuş olduğu birharf alınacak, geriye kalan altı harf alınmayacaktır.

3. Bu nüshalara tilâveti neshedilmiş âyetler yazılmayacaktır.

4. Heyetteki üyeler arasında lehçe bakımından herhangi bir ihtilaf çıkarsa,Kureyş lehçesi tercih edilecektir.

5. Birkaç Kur’ân nüshası istinsah edilerek çeşitli beldelere gönderilecektir.

Bu beldelere gönderilen Kur’ân nüshalarına uyan diğer nüshalar aynenkalacak, uymayanlar bunlara göre tashîh edilecek, tashîhi mümkünolmayanların ise ya imhâsı ya da mürekkeplerinin silinmesi sağlanacaktır.

6. Sûreler bu gün elimizdeki Kur’ân’larda olduğu şekilde tertîb edilecektir.

7. Çeşitli maksatlarla kaydedilen birtakım özel not ve kayıtlar bu Mushaflarayazılmayacaktır.

Heyet, hicretin 25. yılında başladığı istinsah işini beş yılda bitirdi.Mushafların istinsahı sona erince sahîfeler Hafsa’ya iade edildi. İstinsahedilen nüshaların her biri, ayrı ayrı baştan sona büyük mescitte alenî olarakokundu. Böylece bu nüshalar ashâbın tasvîbinden geçmiş oldu.

ÖNEMLİ!

Kur’ân’ın, Hz. Ebû Bekir döneminde toplanmasının ve Hz. Osman dönemindeçoğaltılmasının sebeplerine bakılınca, aralarında şöyle bir farkın olduğu gözeçarpmaktadır: Kur’ân’ın, Hz. Ebû Bekir döneminde toplanmasındaki asıl amaç,onun zayi olmasını önlemek, Hz. Osman döneminde çoğaltılmasındaki asılgaye ise, Hz. Peygamber’in sarâhaten tasvip ettiği kırâat şekilleri dışındakalan diğer bütün kırâat farklılıklarını ortadan kaldırarak Müslümanlar arasındabirliği sağlamak/bölünmeyi engellemek olmuştur.

DERS ÖZETİNİN TAMANINI VE DAHA FAZLASINI ONLİNE SİPARİŞ VERMEK İÇİN AÖF ÇIKMIŞ SORULAR

Yukarıya Git