ÜNİTE 1 - Dış Politika Analizi ve Kuramsal Yaklaşımlar
Bir devlete ait dış politikanın anlaşılması ve açıklanması dış politika analizinin köküdür. Dış politika bir devletin kendi sınırları ötesindeki devletlerle yürüttüğü iletişimin tamamını tanımlar.
Bir ülkenin dış politika kararı sonuçta ulusal ve uluslararası camiaya duyurulduktan sonra bireylerin aklında kalan bilgi devletin ne yaptığınıgösterir. Medyada bu bir cümle olarak yer alırken akademik çerçevede değerlendirildiğinde ise bu mesaj tüm olayın sadece ufak bir kısmını ifade eder. Dış politika kararı olarak bir durum ya da olay önümüze çıksa da bu bilgiyi yalın ve onu oluşturan süreçlerden bağımsız bir şekilde değerlendirmek birçok etkenin değerlendirilmemesi sonucunu doğuracaktır.
Liderlerin taşıdığı önem ve dış politika yapım sürecine olan etkileri özünde devletin bekasını ve çıkarlarını en üst seviyede korumayı içerir. Her lider kendi devletinin girdiği dış politika sürecinden en iyi sonuçlarla çıkmasını beklerken, dış politika kararının alınma sürecine nasıl dâhil olduğu ise kendine ait bireysel özelliklerinden etkilenebilir.
Dış politika uygulama sürecinin bir başka boyutu olan kamuoyu günümüzdeki çalışmalarda Kamu Diplomasisi olarak değerlendirilmektedir. Kamu Diplomasisi bir ülkenin vatandaşları başta olmak üzere basın yayın organları, sivil toplum örgütleri gibi aktörleri etkilemek için yapılır.
DIŞ POLİTİKA ANALİZİNDE KULLANILAN ANALİZ SEVİYESİ YAKLAŞIMI
Uluslararası siyaset içerisinde birbirinden farklı birçok aktör yer almaktadır. Bu aktörler arası karmaşık ilişkiler farklı düzeydeki açıklamalar ve kuramlar aracılığıyla incelenmektedir. Bu karmaşık yapının sadeleştirilmesi ve daha analitik ve metodolojik bir hâle getirilmesi analiz seviyesi yaklaşımıile mümkün olmaktadır.
Analiz seviyesi yaklaşımı uluslararası ilişkilerde benzer aktörlerin veya süreçlerin aynı seviyede incelenmesi ve incelenen sorunsala cevap aramasını sağlamaktadır. Temelde üç farklı analiz seviyesinden ve bu seviyelerin bazı alt seviyelerinden bahsetmek mümkündür.
Birey seviyesinde analiz bireylerin algıları, seçimleri, davranışları ve hareketleriyle ilgilenir. Büyük liderler tarihin gidişatına yön vermiştir ve bu nedenle birçok açıdan incelenmeleri önemli olacaktır.
Birey seviyesindeki analizin iki temel parçası bulunmaktadır.
Birincisi liderlerin bireysel özelliklerini tanımlamayı hedef edinmiştir; liderlerin kişisel özellikleri, inançları ve değerleri dış politikayı açıklayan faktörler olarak incelenmektedir.
Bireyin içinde yer aldığı bürokratik yapı da davranışlarını ve kararlarını etkileyebilir. Bürokrasi daha çok kurumsal yapı altında ve kesin görev tanımlarının verildiği bir düzen içerisinden liderlerin davranışlarını etkileyebilir.
Devlet seviyesindeki analiz sadece devletle alakalı değil, devlet seviyesinde incelenebilecek birimlerin araştırılmasını da içine alır. Bahsedilen ikinci grup içerisinde kamuoyu başta olmak üzere, çıkar grupları, siyasi organizasyonlar, kamu kurum ve kuruluşları bulunmaktadır.
Devlet kurum ve kuruluşlarını düşündüğümüzde ise aktörlerarasındaki ilişkilerin dış politikaya etkisi olabileceğini görebiliriz: Örneğin, Dışişleri Bakanlığıyla Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı eşit oranda dış politika kararlarını etkilememektedir.
Etnik yapı gibi devlete ait unsurlar arasında sayılabilecek ekonomik durum, tarih, kültür ve siyasi yönetim de bu seviyede incelenebilecek kriterler arasında sayılmaktadır. Bu analiz seviyesinde devletin dış politikasını etkileyebilecek iç özelliklerin anlaşılması yer almaktadır.
Sistem seviyesinde analiz devlet üstü ve küresel düzeni içeren bir yaklaşımdır. Hâliyle, sistem seviyesinde bazı olayların (örneğin, terörizm, küresel ısınma, sistemdeki güç dağılımı) küresel seviyede incelenmesi gerekmektedir. Bu seviye, devletlerarası seviye olarak da nitelendirilebilmektedir.
Bu yaklaşım içerisinde küresel çapta meydana gelen olayların da eklenmesi sözkonusudur. Örneğin, terörizm, çevre sorunları, dünya çapında etkili olabilecek teknolojik ve bilimsel gelişmeler gibi. Bu konulara bakıldığında tek bir devlet ya da bölgede değil tüm dünyada sonuç doğurabilecekleri için daha geniş bir perspektiften devletin dış politikalarına nasıl yön verdikleri incelenebilir.
Analiz seviyesi yaklaşımı farklı seviyelerde dış politika olaylarının nasıl yorumlanacağına önemli katkı sağlamaktadır. Akademik seviyede araştırmacıların bir kısmı tek bir seviyenin diğerinden çok daha faydalı bilgiler sunduğunu savunurken bir kısım akademisyen de farklı seviyelerin birbirlerini bütünleyici sonuçlar ortaya koyabileceğini savunmaktadır. Bu bağlamda, araştırılan konuya bağlı olarak hangi analiz seviyesinin araştırmacı için faydalı olacağını söylemek en doğrusudur.
Dış politikanın özü gereği tek bir analiz seviyesine bağlı kalmanın da çeşitli sıkıntıları olabilir. Bir tarafta, liderin en etkili aktör olduğu varsayımıyla bir analiz yapılırsa devlete ait özellikler, kamuoyunun lider üzerindeki etkisi ve hatta bölgesel unsurlar ve sistemdeki güç dağılımına bakılmadan yola çıkmanın bazı dezavantajları bulunmaktadır.
DIŞ POLİTİKA ANALİZİNİN GELİŞİM SÜRECİ VE TEMEL KURAMSAL YAKLAŞIM
Dış politika analizi Soğuk Savaş sonrasında ilgi çekmeye başlayan önemli akademik başlıklar arasında yer almaktadır. Siyaset bilimi disiplininde yer alan çalışmalar ilk etapta ABD'deki akademisyenler tarafından yapılmıştır. Fakat son on senede yürütülen çalışmalar farklı ülkelerden akademisyenlerin de konuya dahil olmasıyla farklı liderlerin, ülkelerin ve araştırma birimlerinin incelenmesine ve geniş bir yelpazede konunun irdelenmesine fırsat vermiştir.
Rasyonel seçim teorisiyle ilgili olarak ilk olarak dış politika kararlarının değerlendirilmesinde bireysel karar alıcılar ve hükümet arasındaki fark ihmal edilebilir. Bu ve benzer değerlendirmelerde, dış politika kararları tek homojen bir birim tarafından alınmış gibi kabul edilebilir. Bu yaklaşım karar alan birimlerin üniter bir yapı içerisinde karar aldıklarını savunur. Bu nedenle dış politika çalışmaları, devleti kararlı ve rasyonel üniter bir aktör olarak tanımlamaktadır.
Yakın Dönem Dış Politika Analizi Çalışmaları
Yakın dönem dış politika analizi Soğuk Savaş’ın bitiminden sonra ivme kazanmıştır. Soğuk Savaş dönemindeki iki kutuplu dünya ve neredeyse sıfır toplamlı rekabet olarak nitelendirilen iki gücün birbiriyle sürekli çatışması temel anlamda devlet ve sistem bağlı olmak üzere makro seviyedeki değişkenlerle ilgilenmiştir. Temel aktörlerin çoğunlukla devlet olarak kabul edildiği Soğuk Savaş düzeni boyunca devlet altı unsurlar göz ardı edilmiş ve önemli olmadıkları kabul edilmiştir. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ise bu süreçte dış politikanın anlaşılmasında önemli değişikliklere yol açmıştır.
Yakın dönem içerisinde sayılabilecek eserlerin ikinci bir özelliği de kullandıkları metodolojinin ve yöntemlerin farklı olmasıdır. Sistem seviyesinde yapılan çalışmalarda aktörlerin davranışları çoğunlukla rasyonel seçim teorisi, oyun teorisi, ekonometrik modellemeler ve geniş örneklemi olan (çok sayıda dünya ülkesini içeren) çalışmalar olmuştur.
Aktörlerin çok sayıda olduğu ve farklı seviyelerde hareket ettiğini savunan yeni dönem dış politika analizi yaklaşımının hedefleri farklı olduğu için yöntemleri de farklı olmuştur. Bu yaklaşımda karmaşık durumların anlaşılmasında en uygun yöntemin kullanılması gerekmiştir.
Dış Politika Analizinin Katkısı
Dış politika analizinin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler disiplinine en önemli katkısı devlet davranışı olarak ortaya çıkan dış politikanın temel karar vericiler arasındaki teorik geçişleri sağlamasıdır. Burada dört farklı değerden bahsedebiliriz: Öncelikle, farklı analiz seviyelerindeki yaklaşımıyla anlamlı yorumların yapılabileceği sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. İkinci temel katkı ise uluslararası politika çalışmalarında daha geniş ve genellenebilir bir açıklama yapma fırsatı doğurması sayılabilir.
DIŞ POLİTİKA ANALİZİNDE KULLANILAN ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Dış politika analizinde nicel ve nitel farklı yöntemler kullanılmaktadır. Nicel yöntemler çoğunlukla sayısal analiz ve istatistik kullanmayı gerektirirken nitel yöntemler ise sözel içeriğe sahiptir.
Dış politika analizi içerisinde kullanıldığı hâliyle içerik analizi, yazıya geçirilmiş ya da kaydedilmiş konuşmaların sistematik ve objektif olarak çalışılmasıyla, siyasi aktörlerin kişiliklerinin ve bireysel özelliklerinin anlaşılmasında kullanılan bir araştırma tekniği olarak tanımlanabilir. İçerik analizi özellikle liderlik analizi ve kişilik analizi çalışmalarında kullanılmaktadır (Bakınız: Ünite 2 ve Ünite 6). İçerik analizinde, karar vericilerin eğilimlerini açıklamak ve bazı tahminlerde bulunabilmek için kişiler tarafından sunulan bilgiler kullanılır.
İçerik analizinin en sorunlu kısmı ise incelenen belgelerden bireye ait psikolojik durum ve kişilik özelliklerinin çıkarılmasındaki zorluktur. Burada problem doğrudan lidere ulaşılamadığı için kendisinin verdiği konuşma ve yazılardan yola çıkarak dolaylı bir araç ile çıkarım yapılmasıdır.
Vaka analizinde olaylar, belirli koşulların değişkenleri nasıl etkilediklerini gözden geçirmek için en benzer ya da en farklı boyutları ile karşılaştırılmaktadır. Vaka analizi özellikle bir araştırma projesinin ilk basamaklarında, yani belirli bir olay ya da problemin hangi yönlerinin önemli olduğu, hangi kanıtların aranacağı, sonuçları açıklamada hangi faktörlerin rol oynayacağı net olmadığında kullanılmaktadır.
Kontrollü karşılaştırma eksikliğinden kaynaklanarak vaka analizi çıkarımsal önyargılara karşı savunmasız kalmıştır. Sistematik bilimsel metodun yokluğunda sonuçların çıkarılması analizi yapanın sezgilerinden, subjektif değerlendirmelerinden etkilenebilir.
Vaka analizi tek bir olay, ülke veya tarih aralığı için yapılabileceği gibi birden fazla devletin karşılaştırılması veya farklı dönemlerin birbiriyle karşılaştırılmasında da kullanılabilir.
Deneysel yöntem herhangi bir konunun sebep-sonuç ilişkisi içerisinde incelenebilecek en etkin araştırma yöntemidir. Deneylerin sağladığı en önemli katkı ise tüm araştırma yöntemleri arasında nedensel müdahale açısında en yüksek güvenilirliği sağlamasıdır.
Siyaset biliminin çeşitli alt disiplinlerinde etkili olduğu kadar dış politika analizi araştırmalarında da deneysel yaklaşım gün geçtikçe daha fazla kullanmaktadır.
Deneyler araç olarak çok etkili olabilseler de dış politika analizi konusunda kısıtlı noktalarda katkı sağlayabilmektedirler.
Anket araştırmaları bireylerin siyasi tutumlarını ve davranışlarını ölçmek üzere kullanılabilecek en önemli araçlardan biridir. Anketler, belirli bir sorunsala bağlı kalınarak kamuoyunun anlaşılmasında kullanılmaktadır.
Anketler bireylerin davranışlarını ölçdüğü için kamuoyunun anlaşılmasında çok önemli bir rol oynarlar. Kamuoyunun bir dış politika konusu hakkında ne düşündüğünden başlamak üzere liderlerin nasıl değerlendirildiğine ve liderlerin verdikleri dış politika kararlarının nasıl algılandığına kadar birçok konu anket yöntemi aracılığıyla incelenebilir.
Bilgisayar Modelleri ve Simülasyonlar
Teknoloji gün geçtikçe dış politika analizinde daha fazla kullanılmaktadır. Son gelişmeler içerisinde gerçek hayatta örnek olarak nitelendirilebilecek olaylardan alınan verilerin bilgisayarlara işlenmesiyle çeşitli modeller uygulanabilmektedir.
Simülasyonlar ise bilgisayar modellemelerinin çok fazla sayıda tekrar edilmesiyle karar alıcıların davranışlarının nasıl gelişeceğini öngörme- ye çalışır. Son yıllarda simülasyonlar genellikle, gerçek dünyadaki bazı süreçlere benzeyen belli bir senaryonun çok kez oynanmasıyla amacı bilgisayar tabanlı girişimleri desteklemektir.
DERS ÖZETİNİN TAMAMINI VE DAHA FAZLSINI ONLİNE SİPARİŞ VERMEK İÇİN AÖF ÇIKMIŞ SORULAR